Rus gazetesi Rossiyskaya Gazeta’ya konuşan Patruşev, savaş sonrası yıllarda ABD’nin Asya-Pasifik’i kontrol etmek için Japonya’yı batmayan büyük bir uçak gemisine dönüştürdüğüne dikkat çekerken, ABD merkezli küresel güvenlik modelinin oluşturulmasının bir parçası olarak Washington’un Japonya’nın askeri gücünü artırmak adına yoğun çaba sarf ettiğini ekledi.
ABD’nin Honshu ve Okinawa’yı askeri üslerle doldurduğuna dikkat çeken Patruşev, şunları kaydetti:
Rusya Devlet Başkanı Yardımcısı, aynı zamanda Japon politikacıların öz savunma güçlerinin yurtdışındaki askeri tesislere karşı önleyici saldırılar da dahil olmak üzere sınır ötesi saldırı düzenleme hakkının yasalarla güvence altına alınmasını savunduklarını ekledi.
İkinci Dünya Savaşı yenilgisiyle ABD tarafından pasifleştirilen savunma gücünü, yine ABD’nin desteğiyle caydırıcı hale getirmeye çalışan Japonya’nın Çin’in yükselen bölgesel ve küresel rolü karşısında NATO’nun kalesi halini aldığı son dönemde gözden kaçmazken, Tokyo, daha önce hiç katılmadığı askeri tatbikatlarda da görev almaya başladı.
Çin’in Hint-Pasifik’te artırdığı nüfuzu ve Kuzey Kore’nin sözde tehditkar füze denemeleri karşısında ABD ile askeri koordinasyonunu artırma arayışında olan Japonya’nın Savunma Bakanı Kihara Minoru, açıklamasında ülkesinin, ABD’nin düzenlediği ‘Valiant Shield’ tatbikatına ilk kez katılacağını bildirmişti.
Washington’daki NATO Zirvesi’nde Japonya Başbakanı Fumio Kişida’yla görüşen Genel Sekreter Jens Stoltenberg, ortak basın toplantısında “Japonya ile ortaklık, özellikle Rusya’nın Ukrayna’ya karşı yürüttüğü savaşın ışığında, Çin, Kuzey Kore ve İran’ın Rusya’yı desteklediği bir dönemde daha da önemli hale geldi” demişti.
